6 Ekim 2011 Perşembe

PATRICK SÜSKIND/KOKU

"O, dünyanın en pis kokan yerinde kokusuz olarak doğmuş olan, çöpün ,çamurun,kokuşmanın içinden gelen,sevgisiz büyümüş,sıcak bir insan ruhu olmadan sırf inatçılığından ve iğretisinin verdiği güçle yaşayan,ufak,kamburu çıkmış, topallayan, çirkin, herkesin sırt çevirdiği, içi ve dışı da mendebur Jean-Baptiste Grenouille kendini dünyaya sevdirmeyi başarmıştı. Sevdirmek de ne demek!Aşık olmuşlardı ona!"

Kitabı bitirir bitirmez filmini izledim....Duyularımız, duyularımızın gücü ya da güçsüzlüğü üzerine doğrudan anlatım içerisine girmiş çok film ve kitap bilmiyorum açıkçası.....bu açıdan değerlendirdiğimde özel bir kitap gerçekten Koku.... Ama içine giremedim açıkçası kitabın... Ne kahramanımız Jean-Baptiste Grenouille ne  de O' nun  inanılmaz burnu aman aman bi etki bırakmadı bende....Bu aralar pek şaşırmıyorum, pek etkilenmiyorum , beynimde dönüp dolaşan bir yorgunluk söz konusu belkide bu yüzden sarıp sarmalamadı ...

Kahramanımız Jean-Baptiste Grenouille doğumuyla birlikte ölümle ilişkilidir aslında ... Annesini dar ağacına gönderir ağlayışı....Büyüdükçe ölüme sebep olmanın ötesine geçip öldürmeye başlar.....
Kokuları en üst düzeyde algılaması, ayrıştırması bir yana herşeye rağmen tutunabilmesi bir diğer özelliği .....bir kene gibi der yazar bu haline.... Tutunmanın, sevilmenin zirvesindeyken bin parçaya ayrışıp yok olması... Zirveye de hiçliğe de, o öldürdüğü kızlardan elde ettiği kokuyla gitmesi....Neden böyle korkunç bir yola başvurur kahraman. Çünkü bu inanılmaz koku duyusuna karşın kendi kokusu yoktur... ve kendine has koku yapma tutkusu, hırsı ... geride bir çok ceset bırakmayı gerektirir...

Paranın ya da şiddetin ya da ölümün gücünden büyük bir güçtü elindeki: İnsanlarda sevgi uyandırmanın yenilmezgücü. Yalnız bi şeye yetmiyordu bu güç:  Kendi kendisinin kokusunu almasını sağlayamıyordu. O zaman da isterse bütün dünyaya karşı parfümü sayesinde Tanrı gözüksün-kendi kendini koklayamadıktan ,onun için de kim olduğunu asla bilmeyecek olduktan sonra, hiçbir şey umrunda değildi, ne dünya ne kendisi ne parfümü...

Hiç yorum yok: